 |
| İŞTE O, Mali İşler ve Muhasebe Grup Başkanlığı Lokomotifi; Hayır ve Himmet Sahibi TARIK GÖKDERELELİ ve/veya İBRAHİM TARIK GÖKDERELİ |
19 Ocak 2018 Cuma
TARIK GÖKDERELİ, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı TPAO Genel Müdürlüğü, Mali Grup Başkanlığı. Hayat Üniversitesinde okudu. Ankara Atatürk Anadolu Lisesi mezunu. İbrahim Tarık GÖKDERELİ'nin Memleketi: Mersin, O şimdi Alanya'da yaşıyor..
10 Ocak 2018 Çarşamba
AHMET SOBUTAY, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı TPAO Genel Müdürlüğü - Arama Grubu Başkanlığı JEOFİZİK BİM (Odtü'de okudu Geçmiş: Middle East Technical University ve Ankara Bahçelievler Cumhuriyet Lisesi (Y.D.A.)
Doğan Perinçek, Doğan Perinçek Doğan ile birlikte.
TPAO dan üç meslektaş (Erdal Çelikdemir, Ahmet Sobutay ve ben Doğan Perinçek) yıllar sonra birarada. TPAO evdir, TPAO okuldur, TPAO kültür-gelenektir, TPAO 1960-70-90 yılları arasında mesleğe gönül verenlerin yurduydu, TPAO na siyaset girdi, her devlet kuruluşu gibi bu eşsiz verimlilikteki kuruluşumuzunda eski günlerini arar olduk. Çeşme, İzmir.
5 Ocak 2018 Cuma
GALİP ÖZBEK, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı TPAO Genel Müdürlüğü - Arama Grubu Jeofizik Ekipleri Supervizör; TPPD Kurucu Genel Müdürü, TPIC Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
gönderen: Seyit Burhanettin AKBAŞ Tarih: 20 Ağustos 2009
1956 yılında Kayseri Bünyan’da doğdu. Kayseri Lisesinden çok iyi derece ile mezun oldu. İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Bölümünü bitirdikten sonra 1980’de TPAO‘ da Jeofizik Mühendisi olarak işe başladı. Özellikle 1980 –1987 yılları arasında jeofizik ekiplerinde Ekip Şefi olarak Edirne’den Hakkari’ye kadar Türkiye’nin büyük bölümünde petrol arama çalışmaları yaptı.
1987-1993 yılları arasında TPAO Arama Grubu Jeofizik Ekipleri Supervizörlüğü görevini sürdürdü. 1994 yılından itibaren petrol arama projelerinde görev aldi. Bu sırada Ekip Çalışması, Toplam Kalite Yönetimi, Müzakere Teknikleri, Proje Çalışması gibi pek çok konuda eğitim çalışmalarına katıldı. Yurtiçinde pek çok projenin teknik değerlendirmesi yanında Mısır’da TPIC’in West Bahariye projesinin değerlendirmesini de yapmıştır. 1999 – 2003 Yılları arası TPAO-BP Dogu Karadeniz Offshore Proje Sorumlusu olarak görev yaptı. Kasım 2003’de TPIC Başkanlığı görevine, Şubat 2005 tarihinde de TPIC Yönetim Kurulu Üyeliği’ne atandı. Şubat 2006 tarihinde kurulup tüzel kişilik kazanan TPIC’in alt kuruluşu TP Petrol Dağıtım Ltd. Şti.‘ nin (TPPD) ilk kuruluş çalışmalarını Şirketin Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak yaptı. Sayın Galip Özbek halen TPIC Başkanı ve TPPD Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevlerini sürdürmektedir.
GALİP ÖZBEK: İTÜ MADEN FAKÜLTESİ, TPIC BAŞKANI, TPPD YÖNETİM KURULU BAŞKANI, TPAO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAMA GRUBU BAŞKANLIĞI"Biz şirketleri kopartıyoruz dünya gözbebeği yapıyor"
TPIC Başkanı Galip Özbek, yurtdışında birçok enerji şirketine gözbebeği gibi bakıldığını ancak Türkiye'de TPAO'nun 1984'ten beri yanlış özelleştirmelerle yıpratıldığını söyledi
(SABAH GAZETESİ, Giriş Tarihi: 11.1.2010)
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) uluslararası yatırım şirketi Turkish Petroleum International Co. Ltd. (TPIC) Başkanı Galip Özbek, yanlış özelleştirmelerle TÜPRAŞ, PETKİM gibi TPAO'ya ait şirketlerin teker teker kopartıldığını ancak bunun tam aksine yurtdışında bu şirketlerin el üstünde tutulduğunu söyledi. "Batılı şirketler böyle stratejik şirketlerine gözbebeği gibi bakıyorlar. Bizim de BP, Shell, Exxon Mobil gibi güçlü bir yaratmamız için dikey entegrasyonu tamamlamış bir TPAO oluşturmamız gerekiyor" diyen Özbek, TPAO'nun dünyadaki eşdeğerleri gibi, rafineriden, petro-kimya tesisine, deniz taşımasından, boru hattı ile taşımacılığa ve gübre fabrikasına kadar 1983'lerde dikey entegrasyonunu tamamlamış çok güçlü bir şirket olduğunu kaydetti.
PETROLÜN YÜZDE 72'Sİ KOMŞU'DA
Özelleştirmeye petrol gibi stratejik bir alandan başlamanın yanlış olduğunu savunan Özbek, şöyle konuştu: "Türkiye dünyadaki petrol kaynaklarının yaklaşık yüzde 72'sinin bulunduğu ülkelere komşu, batıda ise büyük tüketici ülkeler bulunuyor. Böyle bir coğrafyada yer alan Türkiye'nin çok güçlü bir petrol şirketi olması gerekiyor. Biz ise ne yaptık TPAO'yu ayırdık, ayırdık... Dünya ise ne yaptık birleşmeye ve daha güçlü olmaya gitti. Bu şirketleri tekrar bir araya getiremeyiz, ama bir ders almalıyız. TPAO Türkiye için çok önemli bir şirket, Avrupalı ülkeler bu tür şirketlerine göz bebeği gibi bakıyorlar. Dolayısıyla bizim TPAO'nun önünü açacak şekilde davranmamız gerekiyor."
FİNANS SORUNU IRAK'TA İHALE KAZANDIRMIYOR
TPIC olarak 2003'ten beri Irak'a yoğunlaşmış durumda olduklarını kaydeden Özbek, fakat finansal bakımdan küçük TPAO'nun ihalelerde başarılı olamadığını söyledi. TPAO'nun liste dışı kaldığını hatırlatan Özbek, şirketin geçememesinden nedenlerinden birinin de bu parçalanmış durum olduğunu kaydetti. Özbek, "Bütçe buna yeterli değil" dedi.
Türkiye Petrolleri ‘entegre’ yıllarına geri dönüyor
Hatay’da Devlet Demiryolları’ndan aldığı 4 bin dönümlük arazi üzerine rafineri kurmak için kolları sıvayan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) bu kapsamda yabancı şirketlerle ortaklık görüşmelerine başladı. TPAO adına Karadeniz’de 2 bin metrede petrol arayacak platform aralık ayında Norveç’ten yola çıkıyor. Şirketin petrol dağıtım kuruluşu TP ise yıl sonuna kadar 150 istasyona, 2015 yılına kadar yüzde 10 pazar payına ulaşmayı hedefliyor. TPAO’nun uluslararası şirketi TPIC’in Yönetim Kurulu Başkanı Galip Özbek, “Türkiye enerji açısından birçok ülkenin gıptayla baktığı bir bölgede bulunuyor. Bu konumdaki bir ülkenin milli petrol şirketinin aslında entegre yapıda olması gerekiyor” dedi.
Petrobras fark attı
Brezilya’nın petrol şirketi Petrobras ile aynı yılda kurulduklarını fakat yıllar sonra bu şirketin TPAO’ya fark attığına değinen Özbek şöyle devam etti:
“Yıllar geçtikçe Petrobras bütün petrol faliyetlerini yapan entegre bir şirket haline geldi. Üretimi günlük 2 milyon varili aştı. Derin denizlerle ilgili teknoloji geliştiriyor ve pek çok ülkedede var. Biz ise arama üretim şirketi olarak kaldık. Biz burada TPAO olarak eğer gücümüzü muhafaza etmiş olsaydık, şu anda uluslararası projelere dahil olan bir şirket konumunda olacaktık.”
Enerjinin ülkeler için stratejik önem taşıdığını aktaran Galip Özbek, bu doğrultuda ülkelerin şirketlerine sahip çıktıklarını bildirdi. Özbek, “Amerikan enerji şirketini Çin şirketine vermediler. Almanlar, İspanyolların gaz şirketine EON’u satmadı. İtalyan ENİ Fransızların enerji şirketini alamadı. Petrol ve gaz stratejik önem taşıyor, o ülkeler ona göre davranıyorlar” diye konuştu.
Yabancılar sırada
Hatay Dörtyol’daki arazilerinde rafineri kurmayı düşündüklerini aktaran TPAO Genel Müdür Yardımcısı Murat Altparmak, arazi tapu işlemlerini bitirdiklerini anlattı. Altıparmak, “Yabancı yatırımcılardan teklif var” diye konuştu.
Sondaj platformunun aralık ayında Karadeniz’e gelmek üzere Norveç’ten yola çıktığını belirten Altıparmak, “Bir kuyunun maliyeti 150-200 milyon dolar civarında. Üretime için de 20-25 milyar dolarlık yatırım gerekiyor. Bunlar güçlü ortaklıklarla mümkün” dedi.
Yıl sonuna kadar 150 istasyon
Her şehre bir istasyon hedeflerini kısmen gerçekleştirdiklerini anlatan TP Petrol Dağıtım Genel Müdürü Mehmet Satır, şimdiki adımda büyükşehirlere yayılacaklarını belirtti. Satır şöyle konuştu:
“2009 itibariyle 100 istasyonu aştık. Bu yıl 150 istasyon hedefliyoruz. 2015 yılına kadar yüzde 10 pazar payına ulaşacağız. Devlet şirketi olmamıza rağmen piyasada diğer dağıtım şirketleriyle rekabet halindeyiz. Hiçbir ayrıcalığımız yok. TPAO çok köklü bir şirket. Dolayısıyla halk tarafından ciddi bir teveccüh var.”
(SABAH GAZETESİ, Giriş Tarihi: 11.1.2010)
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) uluslararası yatırım şirketi Turkish Petroleum International Co. Ltd. (TPIC) Başkanı Galip Özbek, yanlış özelleştirmelerle TÜPRAŞ, PETKİM gibi TPAO'ya ait şirketlerin teker teker kopartıldığını ancak bunun tam aksine yurtdışında bu şirketlerin el üstünde tutulduğunu söyledi. "Batılı şirketler böyle stratejik şirketlerine gözbebeği gibi bakıyorlar. Bizim de BP, Shell, Exxon Mobil gibi güçlü bir yaratmamız için dikey entegrasyonu tamamlamış bir TPAO oluşturmamız gerekiyor" diyen Özbek, TPAO'nun dünyadaki eşdeğerleri gibi, rafineriden, petro-kimya tesisine, deniz taşımasından, boru hattı ile taşımacılığa ve gübre fabrikasına kadar 1983'lerde dikey entegrasyonunu tamamlamış çok güçlü bir şirket olduğunu kaydetti.
PETROLÜN YÜZDE 72'Sİ KOMŞU'DA Özelleştirmeye petrol gibi stratejik bir alandan başlamanın yanlış olduğunu savunan Özbek, şöyle konuştu: "Türkiye dünyadaki petrol kaynaklarının yaklaşık yüzde 72'sinin bulunduğu ülkelere komşu, batıda ise büyük tüketici ülkeler bulunuyor. Böyle bir coğrafyada yer alan Türkiye'nin çok güçlü bir petrol şirketi olması gerekiyor. Biz ise ne yaptık TPAO'yu ayırdık, ayırdık... Dünya ise ne yaptık birleşmeye ve daha güçlü olmaya gitti. Bu şirketleri tekrar bir araya getiremeyiz, ama bir ders almalıyız. TPAO Türkiye için çok önemli bir şirket, Avrupalı ülkeler bu tür şirketlerine göz bebeği gibi bakıyorlar. Dolayısıyla bizim TPAO'nun önünü açacak şekilde davranmamız gerekiyor."
FİNANS SORUNU IRAK'TA İHALE KAZANDIRMIYOR
TPIC olarak 2003'ten beri Irak'a yoğunlaşmış durumda olduklarını kaydeden Özbek, fakat finansal bakımdan küçük TPAO'nun ihalelerde başarılı olamadığını söyledi. TPAO'nun liste dışı kaldığını hatırlatan Özbek, şirketin geçememesinden nedenlerinden birinin de bu parçalanmış durum olduğunu kaydetti. Özbek, "Bütçe buna yeterli değil" dedi.
Türkiye Petrolleri ‘entegre’ yıllarına geri dönüyor
Petrobras fark attı
Brezilya’nın petrol şirketi Petrobras ile aynı yılda kurulduklarını fakat yıllar sonra bu şirketin TPAO’ya fark attığına değinen Özbek şöyle devam etti:
“Yıllar geçtikçe Petrobras bütün petrol faliyetlerini yapan entegre bir şirket haline geldi. Üretimi günlük 2 milyon varili aştı. Derin denizlerle ilgili teknoloji geliştiriyor ve pek çok ülkedede var. Biz ise arama üretim şirketi olarak kaldık. Biz burada TPAO olarak eğer gücümüzü muhafaza etmiş olsaydık, şu anda uluslararası projelere dahil olan bir şirket konumunda olacaktık.”
Enerjinin ülkeler için stratejik önem taşıdığını aktaran Galip Özbek, bu doğrultuda ülkelerin şirketlerine sahip çıktıklarını bildirdi. Özbek, “Amerikan enerji şirketini Çin şirketine vermediler. Almanlar, İspanyolların gaz şirketine EON’u satmadı. İtalyan ENİ Fransızların enerji şirketini alamadı. Petrol ve gaz stratejik önem taşıyor, o ülkeler ona göre davranıyorlar” diye konuştu.
Yabancılar sırada
Hatay Dörtyol’daki arazilerinde rafineri kurmayı düşündüklerini aktaran TPAO Genel Müdür Yardımcısı Murat Altparmak, arazi tapu işlemlerini bitirdiklerini anlattı. Altıparmak, “Yabancı yatırımcılardan teklif var” diye konuştu.
Sondaj platformunun aralık ayında Karadeniz’e gelmek üzere Norveç’ten yola çıktığını belirten Altıparmak, “Bir kuyunun maliyeti 150-200 milyon dolar civarında. Üretime için de 20-25 milyar dolarlık yatırım gerekiyor. Bunlar güçlü ortaklıklarla mümkün” dedi.
Yıl sonuna kadar 150 istasyon
Her şehre bir istasyon hedeflerini kısmen gerçekleştirdiklerini anlatan TP Petrol Dağıtım Genel Müdürü Mehmet Satır, şimdiki adımda büyükşehirlere yayılacaklarını belirtti. Satır şöyle konuştu:
“2009 itibariyle 100 istasyonu aştık. Bu yıl 150 istasyon hedefliyoruz. 2015 yılına kadar yüzde 10 pazar payına ulaşacağız. Devlet şirketi olmamıza rağmen piyasada diğer dağıtım şirketleriyle rekabet halindeyiz. Hiçbir ayrıcalığımız yok. TPAO çok köklü bir şirket. Dolayısıyla halk tarafından ciddi bir teveccüh var.”
Türkiye Petrolleri ilk istasyonunu Yozgat'ta açtıTürkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), petrol dağıtım ağının ilk istasyonunu Yozgat'ın Yerköy ilçesi Saray Beldesi'nde törenle hizmete açtı. E-88 Karayolu Saray Beldesi'nde kurulan TP Petrol İstasyonunun açılışında konuşan TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal, TPAO'nun 1980 öncesinde dünyadaki 500 kuruluş arasında yer aldığını, şimdi yeniden ilk 500 şirket arasına girmek için çalışacaklarını söyledi.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), petrol dağıtım ağının ilk istasyonunu Yozgat'ın Yerköy ilçesi Saray Beldesi'nde törenle hizmete açtı. E-88 Karayolu Saray Beldesi'nde kurulan TP Petrol İstasyonunun açılışında konuşan TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal, TPAO'nun 1980 öncesinde dünyadaki 500 kuruluş arasında yer aldığını, şimdi yeniden ilk 500 şirket arasına girmek için çalışacaklarını söyledi. Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım Şirketi (TPPD) Genel Müdürü Galip Özbek de, Türkiye'de ilk resmi istasyonu Yozgat'ta, ikincisini ise kısa süre sonra Kayseri'de açacaklarını bildirdi. Özbek, akaryakıt istasyonu dağıtım ağını her geçen gün genişleteceklerini vurgulayarak, bunu yaparken güvenilir ve kaliteli hizmeti ön planda tuttuklarını ifade etti. Özbek, AA muhabirine yaptığı açıklamada ise, ''Türkiye, petrol üreten ve tüketen ülkeler arasında köprü konumundadır. Bu avantajı iyi kullanamıyoruz. Bunun için TP yıllar sonra dağıtım ağını kurma kararı almıştır'' dedi. TPAO'nun 1959 yılında kurulduğunu, 1968 yılına kadar entegre şirket olarak faaliyet gösterdiğini hatırlatan Özbek, TPAO'nun bu dönüşüyle birlikte kaçak akaryakıt olayının da büyük oranda azalacağına dikkati çekti. Özbek, açıklamasını şöyle sürdürdü: ''2006 yılının son aylarında Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'ndan 15 yıllık dağıtım lisansını aldık. Yılbaşından itibaren ülke genelinde akaryakıt istasyonları açmaya ve dağıtıma başladık. Bugün burada ilk resmi istasyonumuzu açmış bulunuyoruz. Petrol arama, üretim gibi Türkiye'nin riskli işlerini neredeyse tek başına yürüten ve tamamen bizim kendi şirketimiz olan TPAO ve TPPD şirketi, sektöre büyük bir güvenle girmiştir. Gün geçtikçe bayi ağını genişletmektedir. Bayi açılışlarımız önümüzdeki günlerde devam edecektir. Hedefimiz, 2015 yılına kadar yüzde 9'luk bir paya ulaşmaktır.'' Yozgat'ın Yerköy ilçesi Saray Beldesi'nde kurulan istasyonun açılış kurdelesini, TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal, TPPD Genel Müdürü Galip Özbek, Yozgat Valisi Amir Çiçek, Ak Parti Yozgat Milletvekilleri Mehmet Çiçek ve Abdülkadir Akgül birlikte kesti.TPAO özelleştirmesinde yanlış politika izlendi
TPIC Başkanı Galip Özbek, "TPAO özelleştirmesinde yanlış politika izlendi" dedi.TPAO'nun uluslararası yatırım şirketi TPIC Başkanı Galip Özbek, yanlış özelleştirmelerle TÜPRAŞ, PETKİM gibi TPAO'ya ait şirketlerin teker teker kopartıldığını belirtirken, ''Batılı şirketler böyle stratejik şirketlerine gözbebeği gibi bakıyorlar. Bizim de BP, Shell, Exxon Mobil gibi güçlü bir yaratmamız için dikey entegrasyonu tamamlamış bir TPAO oluşturmamız gerekiyor'' dedi.
TPIC Başkanı Galip Özbek, TPAO'nun dünyadaki eşdeğerleri gibi, rafineriden, petro-kimya tesisine, deniz taşımasından, boru hattı ile taşımacılığa ve gübre fabrikasına kadar 1983'lerde dikey entegrasyonunu tamamlamış çok güçlü bir şirket olduğunu kaydetti.
Fakat 1984 yılında Petrol Kurumu kurularak TPAO'ya bağlı PETKİM, TÜPRAŞ, Petrol Ofisi, İpragaz... vs şirketlerin kurumdan kopartıldığını ve TPAO'da sadece arama-üretim bölümünün bırakıldığını, bağlı ortaklıklarının ise teker teker özelleştirildiğini, BOTAŞ'ın da ayrı bir şirket haline getirildiği anlatan Özbek, buna karşılık batıdaki şirketlerin ise birleşmelerle daha da güçlü hale getirildiğini vurguladı.
Özelleştirmeye petrol gibi stratejik bir alandan başlamanın yanlış olduğunu savunan Özbek, şöyle konuştu: ''Türkiye dünyadaki petrol kaynaklarının yaklaşık yüzde 72'sinin bulunduğu ülkelere komşu, batıda ise büyük tüketici ülkeler bulunuyor. Böyle bir coğrafyada yer alan Türkiye'nin çok güçlü bir petrol şirketi olması gerekiyor. Biz ise ne yaptık TPAO'yu ayırdık, ayırdık... Dünya ise ne yaptık birleşmeye ve daha güçlü olmaya gitti. Bu şirketleri tekrar bir araya getiremeyiz, ama bir ders almalıyız. TPAO Türkiye için çok önemli bir şirket, Avrupalı ülkeler bu tür şirketlerine göz bebeği gibi bakıyorlar. Dolayısıyla bizim TPAO'nun önünü açacak şekilde davranmamız gerekiyor.''
DİKEY ENTEGRASYON YENİDEN OLUŞTURULMALITürkiye'de sondaj öncesi petrol arama yatırımlarının yüzde 90'ının TPAO tarafından yapıldığına dikkat çeken TPIC Başkanı, arama-üretime giden paraların petrolle ilgili para getirecek sektörlerle desteklenmesi ve TPAO'nun dikey entegrasyonunun oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Bununla ilgili 2006 yılında TP Petrol Dağıtım Anonim Şirketinin kurulduğunu hatırlatan Özbek, TPAO'nun bir rafineri yapma potansiyeli bulunduğunu söyledi.
TPAO olarak Adana Dörtyol'da büyük bir arsa aldıklarını bildiren Özbek, burada bir petrokimya, LNG veya rafineri tesisi kurulabileceğini bildirdi. Özbek, ''Eğer TPAO'nun önü açılırsa TPAO birikimi ile bunları yapabilecek bilgi birikimi, finansal güç ve kredilibiteye sahip'' diye konuştu.
IRAK'TA GÜÇLÜ BİR TPAO OLSAYDI
TPIC olarak 2003 yılından beri Irak'a yoğunlaşmış durumda olduklarını ve birçok petrol şirketinden önce Irak'a gittiklerini kaydeden Özbek, fakat finansal bakımdan küçük TPAO'nun ihalelerde başarılı olamadığını söyledi.Irak'ta üretim sahaları için ihaleye girecek şirketlerle ilgili eleme yapıldığını ve ilk elemede TPAO'nun liste dışı kaldığını hatırlatan Özbek, TPAO'nun geçememesinden nedenlerinden birinin de bu parçalanmış durum olduğunu kaydetti. Özbek, ''Bunlar milyar dolarlık projeler, TPAO'nun bütçesi buna yeterli değil dediler. Sonra siyasi girişimlerle falan tekrar listeye girdik'' dedi.
Irak'ta her şeyin bitmediğini, arama sahalarıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini anlatan Özbek, arama ihaleleri açıldığında bunlara girileceğini söyledi. Özbek, ''Irak çok büyük bir potansiyel, oradan vazgeçmemiz diye bir şey söz konusu olamaz'' dedi.
Irak'taki diğer faaliyetler hakkında bilgi veren Özbek, TPIC olarak merkezi hükümete bağlı olmak üzere Kuzeyde 10 kuyuluk bir anlaşma imzalandığını, bu yıl içinde buralarda çalışmaya başlayacaklarını bildirdi.
Irak'ın güneyinde Basra'da da 350 milyon dolarlık bir ihale aldıklarını belirten Özbek, bu projenin bir başlangıç olduğunu ve bunun devam edeceğini söyledi.
Özellikle petrol fiyatlarının yükselmesiyle önemli petrol sahaları için çılgınlık düzeyinde fiyatların verildiğini anlatan Özbek, TPAO'nun böyle risklere girmekten çekindiğini ve bunun üzerine daha makul fiyatların oluştuğu Güney Amerika'ya gitmeye karar verdiklerini kaydetti.
GÜNEL AMERİKA FAALİYETLERİ
TPIC'in diğer faaliyetleriyle ilgili bilgi veren Özbek, halen Irak, Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan, Kazakistan, Libya ve Suriye'de faaliyet gösterdiklerini söyledi.
2008 yılında çalışmalara başladıkları Güney Amerika'yı çok önemsediklerini belirten Özbek, Kolombiya, Venezuela ve Ekvator'da çalışmalar yaptıklarını kaydetti.
Şu anda Kolombiya'da Gonzalez Bloğu ve Maria Conchita Bloğunda 2 tane ruhsatları bulunduğunu, bu iki önemli sahadaki sismik çalışmaların tamamlandığı ve şu anda sondaj çalışmaları yapıldığını bildirdi. Kaynak: Ajanslar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)